Açılımı Musical Instrument Digital Interface'tir. Müzik üretmini ve besteleme sürecini kolaylaştıran ve hızlandıran bir protokoldür. Roland, Yamaha, Korg gibi firmaların ortak çalışması sonucu olarak 1983 yılında ortaya çıkmıştır.
Midi protokolü elektonik cihazların(synthesizer, bilgisayar, ışıklandırma sistemleri, ses/görüntü kayıt cihazları...) başka midi cihazlarıyla eşzamanlı olarak çalışmasını sağlar. örneğin bir midi klavyesini ses kartımıza bağlayıp bir şeyler çaldığımızda klavyeyle ses kartı arasındaki iletişim midi protokolüyle sağlanmaktadır.
MIDI'nin Tarihçesi
Antik çağlarda (1970'lerin sonuna kadar), synthesizer denen alet çok muhterem bir aletti. öyle her müzik aleti dükkanında veya büyük süpermarkette satılmazdı. Eşin-dostun evinde tozlanmasın diye üzeri dantelli örtüyle örtülmüş Triton'lar da göremezdiniz. Synthesizer, büyük müzik gruplarının büyük klavye ustalarının büyük paralar vererek satın aldıkları, büyük kamyonlarla taşınabilen bir enstrumandı. Büyük paralar derken, şöyle orta halli bir Moog sistemi 5,000 dolardan başlar, o güne göre yeni teknolojiler içeren modüler sistemler 10,000-15,000 dolar sınırına ve hatta daha da kuzeye doğru giderdi.
Antik çağların sonunda mikro işlemci üretiminin yaygınlaşması, ucuzlaması ve mikro işlemcilerin synthesizer dizaynında giderek daha çok kullanılmaya başlamasıyla synth denen alet de yaygınlaşıp ucuzladı. Hatta birçok profesyonel klavyecinin çok sayıda synth'i olmaya başladı.
Ama insan genetik olarak sürekli şikayet edecek birşeyler Arama eğiliminde olduğu için “ne güzel beş tane synth'im var” demek yerine “A synth'inin X sesi, B synth'inin Y sesi çok güzel. Keşke A ile B'yi birbirine bağlamanin bir yolu olsa da ben birini çalarken diğeri de çaldıklarımı unison takip edebilse” veya “A'nin tuşlarını seviyorum, B'nin de seslerini, keşke A'nin tuşları ile B'yi çalabilsem” türünden yakınmalar duyulmaya başlandi.
Bu tür bağlantılar yapmak mümkün değildi, çünkü her synth, üreticinin o model için dizayn ettiği kendine has bir sistem kullanıyordu ve hiçbiri birbiriyle uyumlu değildi. Ama kullanıcılardan gelen bu istek üreticilerin kulağına ulaştı ve bu isteği yerine getirirlerse satışlarının artacağını farkeden üreticiler tüm synth'lerin birbiriyle iletişim kurmasını sağlayacak evrensel bir dil oluşturmak için harekete geçtiler (ilk girişim Roland'ın o zamanki başkanından geldi diye hatırlıyorum).
önce Japonya'daki önde gelen synth üreticileri (Roland, Korg, Yamaha, Kawai) kendi aralarında görüşmeye başladılar. Sonra Amerikan üreticileri de bu işe katılmazsa istenen sonucun elde edilemeyeceği anlaşıldı ve Sequential Circuits firmasının da katılmasıyla görüşmeler Trans-Pasifik olarak sürdürüldü (böyle bir sözcük var mı?).
1983 yılında görüşmeler sonuçlandı ve o günden sonra üretilecek her türlü synthesizer'in birbiriyle iyi–kötü iletişim kurmasını sağlayacak olan MIDI (Musical Instrument Digital Interface) protokolünün doğuşu 1983 NAMM (Kuzey Amerika Müzik Aleti üreticileri) Fuarı'nda dünyaya duyuruldu.
MIDI bağlantısı hiç bir zaman ses (audio) sinyali taşımaz. Taşıdığı bilgi daha çok bilgisayar klavyenizi bilgisayara bağlayan kablonun taşıdığı bilgiye benzer. Diyelim ki yukarıdaki örnekte olduğu gibi A synth'ini bir MIDI kablosuyla B synth'ine bağladınız. Siz A'nın tuşlarına bastıkça B'nin ses üreteci sesi üretiyor. Bu durumda siz A'da bir tuşa bastığınız zaman A'nin B'ye ilettiği MIDI mesajları şunlardır:
- bir tuşa basıldı (Note on)
- x tuşuna basıldı (Note number = x)
- tuşa y şiddetinde basıldı (Velocity = y)
Parmagınızı tuştan çektiğinizde ise şu mesajlar gider:
- bir tuş bırakıldı (Note off)
- x tuşu bırakıldı (Note number = x)
- tuş z şiddetinde bırakıldı (Velocity = z)
Kısacası tek bir tuşa basıp bırakmanız en az 6 adet MIDI mesajının gönderilmesini sağlar (konuyu daha fazla karıştırmamak için birçok ayrıntıyı atlıyorum şu anda). B synth'i A'dan aldığı bu performans değerlerine göre sesi sentezler, yani birleştirip üretir. (Sentez/Synthesis=Birleştirme, Analiz/Analysis=Ayırıştırma)
Peki bu yazının ilk cümlesindeki “seri olarak” sözü ne anlama geliyor? MIDI protokolü aynı anda yalnızca tek bir mesaj gönderilmesine olanak verir. Diyelim ki siz klavyenizde aynı anda dört tuşa birden basıp bir akor çaldığınızda, buna ilişkin mesajlar aynı anda değil, birbirini takiben, yani seri olarak gönderilir. Bunu yapmak icin klavye tuşa hangi sırayla bastığınızı belirleyip verileri o sırayla göndermeye çalışır. MIDI'nin en büyük kısıtlamalarından biri budur; hele bir de iletişim hızının 31.2 KB/saniye olduğunu hesaba katarsanız MIDI ile yapılan performanslarda zamanlamanın neden büyük bir sorun haline geldiğini anlamak daha da kolaylaşır.
Bütün bu kısıtlamalarına rağmen MIDI çok kısa zamanda evrensel kabul gördü ve üretilen synth'lerin büyük çoğunluğu MIDI mesajlarını alıp gönderebilme yeteneğine sahip olacak şekilde üretildi. İlk başta MIDI birkaç synth'i birbirine bağlayıp aynı anda çalabilmek için kullanıldı. Ama kisa süre içinde, bazı pratik düşünceli insanlar MIDI mesajlarını bilgisayara kaydedip sonradan üzerinde istedikleri gibi oynayabileceklerini, geliştirebileceklerini, saklayabileceklerini ve MIDI dosyası haline getirip eşe-dosta göndererek ortak müzikal serüvenlere girişebileceklerini farkettiler. Bunun sonucunda müzik prodüksiyonunu tamamen değiştiren MIDI sequencing programları doğdu.
© EnginSARI.com